Paylaş

9 Haziran 2012 Cumartesi

Doğum Cinsel Yaşamı Olumsuz Etkiliyor


Doğumdan Sonra Sorunlu Cinsel Yaşam Sık Karşılaştığınız Bir Durum mu?

Doç. Dr. Cem incesu: Neredeyse doğum yapan tüm kadınlar olumsuz etkileniyor. Özellikle ilk aylarda. Hatta bu dönem bazen 1-2 yıla kadar uzayabiliyor.

Erkekler Etkilenmiyor mu?

Doç. Dr. Cem incesu: Kadınlar kadar olmasa da onlarda da bir çeşit aksama, düzensizlik görülüyor. Yeni bir düzene alışmaya çalışırken cinsel yaşamlarında sorunlar başlıyor.
Çiftlerin Böyle Bir Döneme Girmelerinin Sebepleri Nedir?

Doç. Dr. Cem incesu: Nedenleri biyolojik, psikolojik ve sosyal olmak üzere üç grupta sınıflandırabiliriz. Biyolojik nedenlere baktığımızda doğum yaptıktan sonra kadınların hormon sistemlerinin altüst olduğunu görüyoruz. Özellikle kadınlarda süt oluşumunu ve emzirme işlemini sağlayan prolaktin hormonu önemli rol üstleniyor. Çünkü prolaktin cinsel isteksizliğe ve vajinada kuruluğa yol açıyor. Bu da ağrılı bir cinsel birleşmeye ve kadının cinsel yasamdan uzak durmasına neden oluyor.

dogum1Bu Hormonun Kadınlar Üzerinde Etkisi Ne Kadar Sürüyor?

Doç. Dr. Cem incesu: Emzirme dönemi ne kadar sürerse bu süreç de o kadar uzun olur. Emzirme dönemi bittikten sonra prolaktinin kandaki değeri eski seviyesine düşüyor ve kadın cinsel yaşamdan yine zevk almaya başlıyor. Kısa dönem açısından baktığımızda hormonlar dışında kadınları cinsellikten uzak tutan başka nedenler de var. Örneğin doğum sırasında oluşan yırtıklar, yaralar vajinal bölgedeki sinirlerde harabiyet oluşturuyor. Bu durum da çiftin cinsel yaşamını ilk aylar boyunca kötü etkiliyor.

Psikolojik Faktörler Nelerdir?

Doç. Dr. Cem incesu: Hamilelik süreci kadının beden algısında birtakım ciddi değişikliklere neden oluyor. Artan kilolar, büyüyen göğüslerin eski haline dönmesi nereden baksanız 1 yıl alıyor. Bu dönem suresince kadın bedenini beğenmiyor, eşinin kendisini çekici bulmadığını düşünüyor. Hatta bedeninin belirli bölgelerini kapalı tutuyor, tam olarak soyunmuyor. Estetik kaygılar yüzünden kendisini beğenmeyen kadın sevişme sırasında zihnini sürekli bedeniyle meşgul ediyor, bu da ciddi sorunlar yaratıyor. Bir de emzirme süresinde eşler eskiye oranla geri planda kaldıklarını düşünüyorlar.

Neden Böyle Düşünüyorlar?

Doç. Dr. Cem incesu: Çünkü kadının artık öncelikleri değişiyor ve çocuk doğal olarak en önemli şey haline geliyor. Çocuğun gereksinimleri ve evde bir dizi değişildik nedeniyle eşler kendilerinin ihmal edildiğini düşünüyor. Bebek doğana kadar birbirine odaklanan çift, doğumla birlikte tüm ilgiyi çocuğa yöneltiyor.
Artık eskisi kadar ilgi görememekten yakınan çift kıskançlık krizine kapılıp evde gergin bir ortam yaratabiliyor. Ayrıca bebeğin doğumuyla birlikte cinsel partner imajına bir de ‘evebeyn’ kavramı
ekleniyor. Annelik ve babalık da kutsal bir kavram olduğu için doğum sonrasında ‘cinsel partner” imajı erozyona uğramaya başlıyor. Bu kavram kargaşası da eşlerin doğum öncesinde aşadıkları fantezileri
ya da çeşitli pozisyonları uygulamaktan kaçınmalarının en büyük nedenini oluşturuyor. Monotonlaşma cinsel yaşamdan soğumalarına neden oluyor. Yine cinsel organlarla ilgili değişiklikler de önemli. Vajina ve göğüsler artık tahrik unsuru olma özelliğini yitirerek bebeğin doğumunu ve beslenmesini sağlayan bölgelere dönüşüyor. Bu da cinselliği erkek açısından oldukça olumsuz etkiliyor.

Sosyal Boyutta Neler Var?

Doç. Dr. Cem incesu: Evin içinde birçok şey değişiyor. Çocuğun gece sevişirken ağlamaya başlamasından tutun da kimi evlerde anne ve babaların küçümsenmeyecek sürelerle eve yerleşmelerine kadar ilişkinin dinamiklerinde bir dizi değişiklik oluyor. Derken evin içinde hayat değişiyor. İki insanın doğumdan önce tamamen kendilerine ayırdığı zaman ve mekan ortadan kalkıyor. Bu da doğal olarak cinsel yaşamı çok derinden yaralıyor. Bu kadar olumsuz faktörün olduğu çevrede kişinin rahat, huzurlu ve doyumlu bir cinsel yaşam sürdürmesi pek kolay değil. İlk çocuğun doğması zaten psikiyatride ciddi bir psiko-sosyal stresör olarak net bir biçimde belirtilmiştir.

Bu Ne Anlama Geliyor?

Doç. Dr. Cem İncesu: Çok mutlu bir olay gibi algılansa da çiftin hayatında bebekten sonra çok ciddi çatışmalar ve tartışmalar başlıyor. Mutlu olmaları, bütünleşmeleri, yardımlaşmaları gereken bu dönemde ‘eve senin annen geldi, benimki gitti, onlar yardım etti, bunlar etmedi’ şeklinde bir dizi alınganlıklar yaşanıyor. Hayal kırıklığına uğradığı için çiftler bu dönemde ‘evliliğimiz bitiyor’ gibi kaygılarla bize çok başvuruyor. Birbirleri hakkında değerlendirmeleri, yorumlamaları ve eleştirileri giderek kötüleşiyor. Sonra erkeklerin annelere göre daha geç babalık hissini yaşamaya başlamaları ve bebeği sahiplenmeleri kadınların kendilerini yalnız hissetmelerine neden oluyor. Yine tam olarak nedeni bilinmese de doğumdan sonraki 3-4 ay kadınlarda depresif süreçler çok sık yaşanıyor. Bunların hepsi alt alta konduğunda çiftlerin sadece cinsel yaşamları değil ilişkileri de olumsuz etkileniyor.

Doğum Sonrasında En Sık Görülen Sorunlar Neler?

Doç. Dr. Cem İncesu: Kadınlarda cinsel isteksizlik, yeterince uyarılamama, ağrılı cinsel birleşme, orgazm sorunları ve vajinusmus. Erkeklerde de en sık cinsel isteksizlik, ereksiyon sağlayamama.

Doğum Sonrasında Görülen Sorunlar Nasıl Tedavi Ediliyor?


Doç. Dr. Cem incesu: Cinsel sorunların tedavisi altta yatan nedene göre değişiyor. Cinsel soruna yol açan faktör belirlendikten sonra çifte cinsel terapi uygulanabiliyor, nefes ve gevşeme egzersizleri ile bazı cinsel egzersizler veriliyor. Örneğin cinsel isteksizlik varsa çiftin bütün hayatının profilini çıkarıyoruz, değişen neler bunlara bakıyoruz. Çiftlerle ayrı ayrı , görüşmeler yaptıktan sonra onlara adım adım çocuğun gereksinimleri ve evin yeni düzenini çok bozmadan yapabileceklerini madde madde değiştirmeye, olumsuzlukları ayıklamaya çalışıyoruz. Çiftin hayatında birbirlerine psikolojik bakış açılarını, yanlış inançlarını değiştiriyoruz.

Tedavi Süresi Ne Kadar?

Doç. Dr. Cem İncesu: Cinsel terapiler ortalama 3 ay zaman alır. Genellikle 6-12 seans sonra tedaviden başarılı sonuçlar alınabiliyor.

0 yorum:

Yorum Gönder